Balıkesir, Marmara ve Ege bölgelerinin sunduğu avantajları bünyesinde barındıran, büyükşehir statüsüne sahip olmasına rağmen birçok metropolün aksine daha sakin, insani ölçekli ve köklü geleneklerini yaşatan bir şehirdir. Burada yaşam, modern şehir hayatının olanaklarıyla, toprağa bağlılığın getirdiği dinginliğin ve komşuluk ilişkilerinin

Balıkesir, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve zengin mutfağının yanı sıra, yılın farklı zamanlarında düzenlenen renkli ve coşkulu festivalleriyle de yaşayan, nefes alan bir şehirdir. Bu festivaller, Balıkesir’in tarımsal bereketinden denizle olan bağına, köklü tarihinden Yörük kültürüne, sanatsal birikiminden modern eğlence

Balıkesir, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda çeşitlilik gösteren coğrafyasıyla da doğa tutkunları, maceraperestler ve kamp tutkunları için adeta bir cennet niteliğindedir. Kaz Dağları’nın heybetli zirvelerinden Ege ve Marmara’nın bakır koylarına, ormanlarla kaplı vadilerden kuş cıvıltılarıyla göllere dolu

Balıkesir, Marmara ve Ege Denizi arasında oluşan konumuyla, tarih boyunca sayısız medeniyetin ilgisini çekmiş, üzerinde izler bırakan kadim bir coğrafyadır. Bu topraklar, bereketli ovaları, korunaklı limanları ve geçiş yolları üzerindeki konumu nedeniyle, ilk çağlardan itibaren yerleşimlere sahne olmuş, farklı kültürlerin

Balıkesir coğrafyasını gösteren en belirgin unsurlardan biri, şüphesiz uçsuz bucaksız gibi görünen zeytinliklerdir. Özellikle Ege Denizi’ne bakan Edremit Körfezi boyunca uzanan Ayvalık, Gömeç, Burhaniye ve Edremit ilçeleri, adeta zeytin ağaçlarıyla örülmüş yeşil bir deniz gibidir. Ancak zeytin, Balıkesir için sadece

Anadolu’nun zengin biyoçeşitliliğinin en özel köşelerinden biri olan Manyas Gölü ve onun parçaları yer alan Kuş Cenneti Milli Parkı, Balıkesir’in doğal hazineleri arasında olağandışı bir yere sahiptir. Burada, sadece Türkiye’nin değil, Avrupa ve Afrika arasındaki kuş göç yollarının üzerinde yetişen,

Yoğun yaşam temposu, stres ve çeşitli faktör faktörleri, vücudumuzu ve ruhumuzu yorarken, doğal kaynak kaynaklarına olan ilgi de giderek artıyor. Türkiye, jeolojik yapısı sayesinde termal kaynaklar açısından oldukça zengin bir ülke ve Balıkesir, bu zenginlikten payını fazlasıyla alan şehirlerden biri.

Bir ülkenin tanınmasının en keyifli yollarından biri, şüphesiz onun mutfağını bırakmaktadır. Balıkesir, Marmara ve Ege Denizi’nin kıyısı boyunca sunulan zenginliği, bereketli toprakları ve sürekli kültürel geçmişiyle, damaklarda izan, kendine özgü bir lezzet haritasına sahip. Bu harita, Ege’nin hafif ve sağlıklı

Ege Denizi’nin kuzey kıyılarında, zeytin ağaçlarının gümüşi yeşiliyle turkuaz sularının kucaklaştığı noktada, zamana meydan okuyan iki inci parıldar: Ayvalık ve hemen karşısındaki Cunda (Alibey) Adası. Burada, sadece bir tatil beldesi ötesinde, ziyaretçilerini adeta bir zaman tüneline sokan, taşınan ruhunu hissettiren,

Şehirde koşturmacası, beton yığınlarının griliği ve sürekli maruz kaldığımız stres, zaman zaman hepimizi doğaya, temiz dünyaya ve huzura özlem duyar hale gelir. İşte tam bu noktada, Balıkesir’in Edremit Körfezi’ne bakan güney yamaçlarında heybetle yükselen Kaz Dağları (antik adıyla İda Dağı),